Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörlüğü -

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü

gelişim üniversitesi
  1.   Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörlüğü
  2. Haberler


20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü


“Çocuklarımıza yapılan yatırım, topluma ve geleceğe yapılan yatırımdır."


N.ELKİNHalk sağlığı biliminin en temelinde sağlıklı toplumlar ve sağlıklı yaşamlar için her çocuğun yaşamına en iyi ve eşit başlangıcın verilmesi gerekliliği vardır. En iyi başlangıcın verilmesi, onlara verilen en temel yaşama hakkının getirisi olan sağlıklı olma ve sağlıklı yaşama hakkının verilmesi demektir.
Tüm Dünya çocuklarının İhmal ve istismardan korunması, kötü muamele ile karşılaşmaması ve çocuk haklarının korunması amacıyla 20 Kasım 1989 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 193 Ülke tarafından “Çocuk Hakları Sözleşmesi” kabul edilmiş ve Türkiye Cumhuriyeti de 1990 yılında bu sözleşmeyi imzalamıştır.
Çocuk Hakları, tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, barınma, yaşama, oyun, fiziksel/psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi hakların hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır.
Çocuk haklarının özgürlük içinde ve dengeli bir şekilde korunması hem çocuğun hem de toplumun yararınadır.
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, çocukların eğitim, sağlık, yaşam, beslenme, barınma ve toplum haklarını güvence altına alan uluslararası bir sözleşmedir. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme hükümlerindeki hakların altında yatan dört ilke vardır:

*Ayrımcılık yapmama: Cinsiyet, ırk, etnik köken, ulusal köken, din, engellilik, cinsel yönelim veya diğer statüleri ne olursa olsun her çocuk eşit eğitim hakkına sahip olmalıdır.
*Çocuğun yüksek yararı: Çocuklarla ilgili tüm eylem ve kararlarda, çocuğun yüksek yararı her şeyden önce gelmelidir. Buna göre yüksek yarar kavramı, çocuğun, bedensel, duygusal, sosyal, kültürel, ahlaki hukuki, ekonomik yönlerden sağlıklı, dengeli ve özgür şekilde geliştirilmesi ve korunmasıdır. Daha somut bir ifade ile, çocuğun sevgiyle, özenli bakımla, normal bedensel, zihinsel ve duygusal gelişme, hastalıklardan korunma, temel sağlık ve eğitim, imkanlarına sahip olma çocuk gelişiminin, çocuğun yüksek yararının olmazsa olmaz unsurlarıdır. Bütün bu hakların her şartta ebeveynler ve toplum tarafından çocuğa sağlanması gerekir. Çocuk bütün bu olanaklarla yetiştirilmiş bir kişi olduğunda, kendisini ilgilendiren bir konuda, kendi yararı için, nasıl bir karar verecekse, çocuk için karar verme statüsündeki kişinin de aynı yönde karar vermesinin sağlanması ile çocuğun yüksek yararı korunmuş olacaktır.
*Yaşama ve gelişme hakkı: Çocukların tam gelişimi ve temel hizmetlere erişimleri için eşit fırsatların sağlanmasıdır.
*Katılım hakkı: Çocuk haklarıyla ilgili tüm konularda çocukların görüşlerine değer verilmesi ve saygı gösterilmesi gerektiğini vurgular.
 
Çocuk sağlığına ilişkin düzenlemeler;  Sözleşmenin 24. Maddesi'nde açıkça şu şekilde ortaya konulmuştur:
Taraf Devletler çocuğun olabilecek en iyi sağlık düzeyine kavuşma, tıbbi bakım ve rehabilitasyon hizmetlerini veren kuruluşlardan yararlanma hakkını tanırlar. Hiçbir çocuğun bu tür tıbbi bakım hizmetlerinden yararlanma hakkından yoksun bırakılmamasını güvence altına almak için çaba gösterirler. Bu hakkın tam olarak uygulanmasını takip ederler ve özellikle: a) Bebek ve çocuk ölüm oranlarının düşürülmesi; b) Bütün çocuklara gerekli tıbbi yardımın ve tıbbi bakımın; temel sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine önem verilerek sağlanması; c) Temel sağlık hizmetleri çerçevesinde ve başka olanakların yanı sıra, kolayca bulunabilen tekniklerin kullanılması ve besleyici yiyecekler ve temiz içme suyu sağlanması yoluyla ve çevre kirlenmesinin tehlike ve zararlarını göz önüne alarak, hastalık ve yetersiz beslenmeye karşı mücadele edilmesi: d) Anneye doğum öncesi ve sonrası uygun bakımın sağlanması; e) Bütün toplum kesimlerinin özellikle ana-babalar ve çocukların, çocuk sağlığı ve beslenmesi, anne sütü ile beslenmenin yararları, toplum ve çevre sağlığı ve kazaların önlenmesi konusunda temel bilgileri elde etmeleri ve bu bilgileri kullanmalarına yardımcı olunması; f) Koruyucu sağlık bakımlarının, ana-babaya rehberliğini, aile planlanması eğitimi ve hizmetlerinin geliştirilmesi; amaçlarıyla uygun önlemleri alırlar.

Çocuk sağlığının izlenmesi ve sağlık hizmetlerine ulaşması;
*Mevcut sağlık hizmetlerinin sürekli izlenmesi ve gözden geçirilmesi (Md:25),
*Çocukların bu hizmetlere ulaşma bakımından sosyal güvenlik şemsiyesi altında bulunmaları (Md:26),
*Böylesi bir yaşamı sağlayacak koşul, olanak, bakım ortamlarının sağlanması (Md:27) da ayrıca hüküm altına alınmıştır.
Çocukları koruma ve kollama;
*Çocukların bağımlılık yapan maddelere karşı korunması (Md:33),
*Her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suistimale karşı korunması (Md:34-35), 
*Çocukların esenliğine herhangi bir biçimde zarar verebilecek her türlü sömürüye karşı çocuğu gözetilmesi (Md:36) olarak belirtilmiştir.

Sağlık alanında rol ve sorumlulukları olanların; çocuğun haklarını savunma, çocuk ve ailesine hasta ve çocuk hakları hakkında bilgi verme, sağlık sistemi içinde çocuk haklarının yeri ve kullanımı, çocuk ve ailenin mahremiyetini koruma, onların duygularını anlayarak empati kurma, geleneksel ve kültürel özelliklerini dikkate alarak bakım yaklaşımlarını gerçekleştirme yükümlülüğü bulunmaktadır.
 
“Çocuklar Küçük Hakları olan Küçük Bireyler Değil Büyüklerle Eşit Haklara Sahip Bireylerdir”

                                                                                                                              
Dr. Öğr. Üyesi Nurten ELKİN
                                                                                  SBF Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı
                                                                                  İGÜ Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörü

 

Haberler