İGÜ Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen “Sağlıklı Yaşam ve Anne Çocuk Bağlanması” konulu 2 oturumdan oluşan seminer, çok sayıda anne ve babanın katılımıyla gerçekleştirildi. Seminere katılan aileler, çocukların duygusal gelişiminde bağlanmanın rolü hakkında uzmanlardan önemli bilgiler edindi.
Seminerin ilk oturumuna; İGÜ Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörü ve Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Nurten ELKİN konuşmasına kendisini tanıtarak başlamıştır. Üniversitemizin Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörlüğü olarak üniversite içinde ve dışında yürüttükleri çalışma ve proje ve eğitimlerden bahsetmiştir. Konuşmasının devamında sağlıklı yaşam ve sağlıklı yaşam biçimi davranışları geliştirmede bağımlıklardan uzak kalmanın önemine vurgu yapmıştır. Sağlıklı yaşam biçimi davranışları olarak yeterli ve dengeli beslenmenin yeterli fiziksel aktivitenin kaliteli uykunun stres yönetiminin ve kişisel hijyenin temel özelliklerinden tek tek açıklamıştır. Ardından toplum ruh sağlığı sorunları içerisinde bireyi, aileyi ve toplumu etkileyen önemli sonuçlara yol açabilecek bağımlılıkların, biyopsikososyal bir sağlık sorunu olduğunu ve bu sorunda korunmanın ve koruyucu önlemleri almanın tedavi ve rehabilitasyondan daha öncelikli ve önemli olduğunu belirtmiştir. Ardından toplum ruh sağlığı sorunları içerisinde bireyi, aileyi ve toplumu etkileyen önemli sonuçlara yol açabilecek bağımlılıkların, biyopsikososyal bir sağlık sorunu olduğunu ve bu sorunda korunmanın ve koruyucu önlemleri almanın tedavi ve rehabilitasyondan daha öncelikli ve önemli olduğunu belirtmiştir. Konuşmasının sonunda koordinatörlük olarak kendisinin oluşturduğu sağlıklı yaşam el broşürlerini değerli katılımcılarla paylaştı.
Seminerin ikinci oturumunda Arş. Gör. Rabia Ceren ÇAVGA seminerde, özellikle ilk üç yaş döneminde annenin tutumlarının çocuğun özgüveni, sosyal ilişkileri ve akademik başarısı üzerindeki etkileri vurgulandı. Katılımcılar, soru-cevap bölümünde kendi deneyimlerini paylaşarak uzmanlardan birebir öneriler alma fırsatı buldu. Anne-çocuk bağlanması, doğumdan itibaren annenin çocuğuyla kurduğu duygusal ve fiziksel yakınlık ilişkisidir. Bu bağ, çocuğun güven duygusunun, kişilik gelişiminin ve ileriki yaşamında kuracağı sosyal ilişkilerin temelini oluşturur. Özellikle 0–3 yaş aralığı, bağlanmanın en yoğun geliştiği dönemdir. Anne, çocuğunun ihtiyaçlarına duyarlı ve tutarlı bir şekilde yanıt verdiğinde çocukta güvenli bağlanma oluşur; bu da onun kendine güvenen, duygularını ifade edebilen ve sağlıklı ilişkiler kurabilen bir birey olarak yetişmesini destekler. İlgisizlik, tutarsızlık veya aşırı kontrolcü tutumlar ise kaygılı ya da kaçıngan bağlanma biçimlerine yol açabilir. Bağlanma sürecinde annenin sıcak, sabırlı ve anlayışlı yaklaşımı kadar bebeğe dokunmak, göz teması kurmak, oyun oynamak ve duygusal olarak yanında olduğunu hissettirmek de büyük önem taşır. Güvenli bağlanma kurulan çocuklar, ilerleyen yaşlarında stresle baş etmede daha başarılı, sosyal ilişkilerinde ise daha dengeli bireyler olurlar.
Etkinlik sonunda ailelere, çocuklarıyla kaliteli vakit geçirme ve duygusal farkındalığı artırma konusunda bilgilendirici broşürler dağıtıldı. Katılımcılar, seminerin hem bilgilendirici hem de farkındalık kazandırıcı olduğunu belirterek benzer etkinliklerin devam etmesini istediklerini ifade ettiler.