Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörlüğü -

Korumak Tedaviden Üstündür

gelişim üniversitesi
  1.   Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörlüğü
  2. Haberler


Korumak Tedaviden Üstündür


İstanbul Gelişim Üniversitesi Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörü Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nurten ELKİN; Halk Sağlığı Haftasında “Korumak Tedaviden Üstündür” başlığı altında özellikle kronik hastalıkların kontrolünde koruyucu önlemlerin önemine vurgu yaptı.


                                       Koruma Tedaviden Üstündür Neden?
 
Çünkü; Koruyucu sağlık hizmetleri:
Bireysel ve toplumsal olarak sağlıklı bir yaşam bilinci geliştirilmesinde etkilidir.
Tedavi edici nitelikteki sağlık hizmetlerine göre çok daha ekonomiktir.
Diğer tüm tedavi türlerine göre daha etkin ve daha önceliklidir.
Büyük çaplı yatırımlara, ekipmanlara, araç ve gereç alımına ihtiyaç yoktur.
Sağlık kuruluşlarındaki yükü büyük oranda azaltır.
Gerek sunumu gerekse uygulama biçimi kolaydır.
 
                                             
                                                 Kronik Hastalıklardan Korunma
Obezite Ve Korunma
Obezite, tüm dünyada ve ülkemizde sağlık harcamalarını artıran, bireylerin yaşam konforunu düşüren ve vakit kaybedilmeden tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.  Obeziteden korunmada;
Fiziksel aktivite düzeyi artırılması, günlük yürüyüş ve egzersizler alışkanlık haline getirilmesi,
Raf ömrü uzun, kalorili, hazır gıdalardan uzak durulması,
Doğal olmayan şekerin tüketilmemesi ve günlük tuz alınımına dikkat edilmesi,
Sağlıklı pişirme tekniklerini tercih edilmesi,
Gün içerisinde vücudun ihtiyacı kadar su içilmesi,
Yemek yeme alışkanlığının değiştirilmesi, ve yemeklerin yavaş yenilmesi,
Yağ tüketimi konusunda dikkatli olunması, doymuş yağların mümkün olduğu kadar az alınması,
Besin çeşitliliğine dikkat edilmesi, her besin grubundan dengeli bir şekilde tüketilmesi,
Sebze ve meyvelerin mevsiminde yenilmesi,
Alkol alımından uzak durulması önemlidir.
Sağlıksız beslenme alışkanlıklarının hareketsiz yaşam tarzı ile birleşmesi sonucunda ortaya çıkan obezite, birçok sağlık sorununun da başlangıç noktasıdır. Uyku apnesi,  astım, polikistik over sendromu, diyabet, hipertansiyon, safra kesesi hastalıkları, gut, karaciğer yağlanması, osteoartrit, düzensiz adet görme, solunum zorluğu, migren ve çeşitli kanser türleri bu sağlık sorunları arasındadır.  Kronik hastalıkların birçoğunun ise en önemli nedeninin aşırı kilo alımı olduğu bilinmekte olup; yukardaki koruyucu önlemlerin alınması ile obezite riski en aza indirilecek ve yaşam süresini kısaltan ve kalitesini bozan bir çok olumsuz sağlık sorunundan korunulabilecektir. Dolayısıyla korumak tedaviden daha kolay ve önceliklidir.
 
Kardiyovasküler Hastalıklar Ve Korunma
Kardiyovasküler hastalık risk faktörleriyle ilgili araştırmalar, küçük yaşam tarzı değişikliklerinin bile koroner arter hastalığı, kalp krizi, felç ve diğer ciddi kardiyovasküler rahatsızlık riskini azaltabileceğini göstermektedir. Kardiyovasküler hastalıklarda; artan yaş, erkek cinsiyeti olmak, menopoz sonrası dönem ve aile öyküsü gibi değiştirilemez risk faktörleri yanısıra; aşağıda belirtilen değiştirilebilir risk faktörleri de vardır ve bu grup hastalıkların önlenmesinde büyük önem taşır.
Sigara; kardiyovasküler hastalık ve felç için en önlenebilir risk faktörüdür. Sigara içenler (sigara, pipo ve puro içenler dahil) içmeyenlere göre kalp krizi geçirme riski iki katından daha fazladır. Sigara içmek aynı zamanda ani kalp ölümü için en büyük risk faktörüdür.  Sürekli dumana maruz kalan sigara içmeyenlerin (pasif içici) de riski artar.
Yüksek tansiyon; Kan basıncı, her kalp atışında atardamarların içindeki basınç veya kuvvetin bir ölçüsüdür. Yüksek tansiyon, kalp ve böbreklerin iş yükünü artırarak kalp krizi, kalp yetmezliği, felç ve böbrek hastalığı riskini artırır. Yüksek tansiyon, inme için en büyük risk faktörüdür.
Obesite; Ne kadar ağır olursanız, kalbinizin vücudunuza besinleri vermek için o kadar çok çalışması gerekir. Araştırmalar, aşırı kilolu olmanın diyabet ve kardiyovasküler hastalıkların başlamasına katkıda bulunduğunu göstermiştir. Fazla kilo ayrıca kan kolesterolünü, trigliseridleri ve kan basıncını yükseltir, HDL kolesterolü düşürür ve diyabet riskini artırır.
Sedanter hayat; Kalp diğer kaslar gibidir – güçlü ve sağlıklı kalmak için bir egzersize ihtiyacı vardır. Egzersiz yapmak, kalbin vücuda ne kadar iyi kan pompaladığını iyileştirmeye yardımcı olur. Aktivite ve egzersiz, diğer birçok risk faktörünü azaltmaya da yardımcı olur: Kan basıncını düşürebilir, yüksek kolesterolü düşürebilir, stresi azaltabilir, sağlıklı bir vücut ağırlığı elde edip koruyabilir.
Stres, geleneksel bir risk faktörü olarak görülmese de, bazı araştırmacılar, kardiyovasküler hastalık riski ile bir kişinin yaşamındaki stres, sağlık davranışları ve sosyoekonomik durum arasında bir ilişki olduğunu belirtmişlerdir. Stres, yerleşik risk faktörlerini etkileyebilir.
Toplam kolesterol, LDL (kötü) kolesterol ve trigliserit düzeyleri; Özellikle LDL kolesterol şeklindeki aşırı lipidler (kolesterol ve trigliseritleri içeren yağlı maddeler), arterlerde yağ birikintilerinin oluşmasına, kan ve oksijenin kalbe akışını azaltmaya veya engellemeye neden olur. Kolesterol değerlerinin hedef değerlerde tutulması ve  kardiyovasküler hastalıklara karşı koruma sağlayan HDL (iyi) kolesterolünün yükseltilmesi önemlidir.
Sağlıksız beslenme alışkanlığı;  yüksek tansiyon, yüksek kan kolesterolü, diyabet ve obezitede etkilidir.


 

Haberler